background

Sık Sorulan Sorular

Zorunlu trafik sigortası, araç sahibinin yasal olarak yükümlü olduğu bir sigorta türüdür ve devlet tarafından zorunlu tutulmaktadır. Ancak, kasko sigortası tamamen araç sahibinin tercihine bağlı bir sigorta çeşididir. Trafik sigortası, aracın kullanımı sırasında üçüncü şahıslara verilebilecek maddi ve bedensel zararları karşılama amacını taşırken, kasko sigortası kendi aracınızda meydana gelebilecek çeşitli riskleri teminat altına alır. Bu bakımdan, zorunlu trafik sigortası genel olarak yasal bir zorunluluk iken, kasko sigortası ise araç sahibinin isteğine göre ek bir koruma sağlamaktadır.

Zorunlu trafik sigortası, yalnızca aracın satılması veya ruhsat sahibinin vefatı durumunda iptal edilebilir; aksi koşullarda ise zorunlu poliçe olduğu için iptal edilemez.

Trafik sigortası olmadan araç kullanmanın sonuçları oldukça ciddidir. Eğer polis kontrolünde poliçenizin bulunmadığı tespit edilirse, aracınız hemen bağlanır ve üzerinize 436 ₺ ceza kesilir. Ayrıca, zorunlu trafik sigortanızın yenileme tarihi geçerse her ay %5 gecikme cezası ödemek zorunda kalırsınız. Bu nedenle, trafik sigortanızın güncel ve eksiksiz olduğundan emin olmalısınız.

Zorunlu trafik sigortası, trafikte yaşanabilecek kazalar sonucunda üçüncü şahıslara verilebilecek maddi ve manevi zararların tazminatını karşılar. Bu sigorta türü, kaza durumlarında meydana gelebilecek tedavi masrafları, sakatlık, hatta ölüm gibi durumlarda zarar gören kişilere destek sağlar. Trafikte kullanılan her türlü motorlu taşıt için zorunlu olan bu sigorta, taşıt kullanımında olası risklere karşı bir güvence sağlar. Trafikte zorunlu trafik sigortası olmadan araç kullanmak yasa dışıdır ve ciddi cezaları bulunmaktadır.

Satın aldığınız aracın noter işlemleri tamamlandıktan sonra en geç 15 gün içinde zorunlu trafik sigortası poliçenizi yaptırmanız gerekmektedir.

Zorunlu trafik sigortası poliçe limitleri her yıl Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenir ve sigorta şirketleri bu limitlere uymakla yükümlüdür; ancak, zorunlu trafik sigortası teminatı için sigorta şirketine ödenmesi gereken tutar, sigorta şirketleri tarafından belirlenmektedir. Bu nedenle, her yıl güncellenen poliçe limitleri ve ödeme tutarları, araç sahipleri için önemli bir mali yükümlülüğü ifade etmektedir.

Zorunlu trafik sigortası kapsamında, her araç için maddi hasarlar için 43.000 ₺, her kaza başına ise 86.000 ₺ olmak üzere belirlenen limitler bulunmaktadır; yaralanma veya sakatlanma durumlarında kişi başına ödenen tutar 43.000 ₺ iken, vefat durumunda ise kişi başına 430.000₺ olarak belirlenmiştir. Bu limitler, zorunlu trafik sigortası poliçelerinin teminatlarını ve tazminatları belirlemede önemli bir rol oynamaktadır.

Zorunlu trafik sigortası, sadece aracınızın başkalarına verebileceği hasarları karşılar; kendi aracınızdaki hasarların tazminatını alabilmek için ise kasko sigortası yaptırmanız gerekmektedir.

Aracınızın satış işlemi tamamlandıktan sonra, acentenizi arayarak araç satış sözleşmesinde yer alan bilgilerle trafik sigortanızı iptal ettirebilirsiniz; satış tarihine göre hesaplanan kullanılmayan günlerin prim iadeleri ise sigorta şirketi tarafından gerçekleştirilir.

Eğer 36.000 TL olan zorunlu trafik sigortası limiti sizin için yeterli değilse, ek prim ödeyerek artı teminatlarla bu rakamı yükseltebilir veya kasko poliçeniz varsa poliçenizde yazan limitlere göre ek tazminat ödemesi yapabilirsiniz. Bu sayede, olası hasar durumlarında daha kapsamlı bir koruma sağlayabilirsiniz.

Eğer size tanınan 15 günlük süre içinde herhangi bir kazaya karışırsanız, kazanın tespit edilmesi ve raporlanması için eski poliçe bilgilerinize erişim sağlamanız yeterli olacaktır; bu bilgiler kaza tespit tutanağına yazılacak ve sigorta şirketi tarafından kazanın değerlendirilmesi için kullanılacaktır.

Sigorta şirketlerinde "full kasko" adı altında bir poliçe türü bulunmamaktadır; kasko poliçeleri genellikle genişletilmiş kasko veya dar kasko olarak adlandırılır. Genişletilmiş kasko poliçeleri, temel yanma, çalınma ve çarpma çarpışma gibi ana teminatlarının yanı sıra ek olarak mini onarım, asistan hizmetleri, onarım servis seçimi, kullanılacak parçanın orijinal veya muadil olması gibi ek seçenekler sunarak daha kapsamlı bir koruma sağlar. Öte yandan, dar kasko poliçeleri ise yanma, çalınma ve çarpma çarpışma gibi teminatları belli limitler dahilinde karşılayarak, tek taraflı kazalarda genellikle herhangi bir ödeme yapmaz.

Kasko sigortası, isteğe bağlı bir ürün olduğundan dolayı, herhangi bir zamanda dilediğinizde poliçenizi iptal etme hakkına sahipsiniz ve kullanmadığınız günlerin primleri size geri ödenecektir.

Eğer bir kazada anında kusurlu siz olarak belirlenirseniz, karşı tarafın hasarları öncelikle trafik sigortası limitleri tarafından karşılanır; ancak, trafik sigortasının karşıladığı 36.000 TL üzerinde bir hasar oluşması durumunda, poliçenizde bulunan ihtiyari mali mesuliyet limitleri dahilinde karşı tarafın hasarı karşılanır.

Kasko sigortası, isteğe bağlı bir sigorta olduğundan dolayı, istediğiniz zaman poliçenizi yaptırma hakkına sahipsiniz; ancak, dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta aracınızı noterden aldığınız tarihten itibaren geçen süredir, çünkü bu süre ne kadar uzun olursa sigorta şirketleri aracı daha riskli görebilir ve buna bağlı olarak yüksek primler talep edebilir. Dolayısıyla, aracı aldığınız tarihle aynı zamanda kasko poliçenizi yaptırmanız durumunda daha uygun fiyatlarla karşılaşabilirsiniz.

Kasko sigortası, aracınızı isteğe bağlı olarak çarpma, çarpışma, yanma, çalınma gibi durumlarda koruma altına alan bir sigorta ürünüdür ve trafik sigortasının aksine, kaza anında aracınızda meydana gelen hasarları karşılar. İster iki aracın karıştığı bir kazadan kaynaklı olsun, isterse aracınızın tek başına yaptığı kazalardan kaynaklı olsun, poliçenin kapsadığı teminatlar dahilinde sigorta şirketiniz hasar tazminatlarını karşılar.

Kasko sigortalarında, sigorta şirketlerine göre değişen meslek gruplarına özel indirimler mevcuttur; genellikle kamu çalışanları ve askeri personellere indirim uygulanırken, bazı şirketler anonim şirketi çalışanları, limited şirketi çalışanları veya ev hanımlarına özel indirimler sunmaktadır. Bu indirimlerden faydalanabilmek için poliçenizi yaptırırken, sigorta uzmanınıza meslek bilgilerinizi mutlaka vermeniz gerekmektedir.

Kaza yapmadığınız her yıl için %10 artışla, maksimum %60'a kadar hasarsızlık indirimi elde edebilirsiniz; ayrıca, hasarsızlık indirim haklarınızı sigorta şirketinizi değiştirmeniz durumunda bile koruyabilirsiniz. Kasko poliçesini kullandığınız zaman ise, hasar dosya adedine göre indirimleriniz her sigorta şirketinde farklı olacak şekilde kademeli olarak düşürülür.

Kasko sigortasında, zorunlu olarak sunulan tek teminat Türkiye Sigorta Birliği tarafından belirlenen aracınızın rayiç bedelidir ve bu bedel, aracınızın çalınması, pert olması gibi durumlarda esas alınır; ancak, seçimli olarak tedavi masrafları, ferdi kaza teminatı, ihtiyari mali mesuliyet gibi teminatların limitlerini belirlemek tamamen size kalmıştır.

Mini onarım teminatı neredeyse tüm sigorta şirketlerinin sunduğu bir hizmettir ve bu hizmetten faydalanmak için sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu mini onarım servislerine başvurmanız gerekmektedir. Poliçenizde belirtilen teminatlar kapsamında, kaporta göçük düzeltme, boya tamiri, mini yama, ön cam tamiri, iç döşeme tamiri gibi hizmetlerden yararlanabilirsiniz.

Eğer poliçenizde "onarım orijinal parça ile değiştirilecektir" ibaresi bulunuyorsa, bu durumda herhangi bir servise gitseniz dahi sigorta şirketiniz, onarım işlemlerinde kullanılan parçaların orijinal olmasını sağlayacak şekilde ödeme yapacaktır.

DASK (Doğal Afet Sigortası Kurumu) için ödenecek tutar, binanın inşa yılına, yapı tarzına, metrekaresine ve bulunduğu il/ilçeye göre değişkenlik gösterir; bununla birlikte, prim ödemesi yapmanız ve sağlanacak teminatlar herhangi bir sigorta şirketinde aynıdır.

Zorunlu deprem sigortası (DASK), deprem ve deprem sonucunda meydana gelebilecek her türlü durumda (yangın, tsunami, yer kayması vb.) oluşan maddi zararları, poliçenizde belirlenen limitler dahilinde nakit olarak size ödenmesini sağlar.

Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında, depremin ve deprem sonucu meydana gelebilecek yangın, infilak, tsunami ve yer kayması gibi doğrudan etkilerin neden olabileceği maddi zararlar, poliçede belirtilmiş olan limitler dahilinde karşılanır; bu limitler ise bina yaşı, yapı malzemesi, il/ilçe ve metrekare bilgilerine göre değişkenlik gösterebilir.

Eğer DASK yaptırmazsanız, devletin sunduğu konut kredilerinden ve deprem durumunda binanızın hasar görmesi halinde yapılacak ödemelerden faydalanamazsınız; ayrıca, siz veya kiracınız elektrik, su, doğalgaz gibi bağlantı işlemlerini gerçekleştiremezsiniz.

Zorunlu deprem sigortası, konut poliçesinde olduğu gibi metre kare başına maliyeti esas alır ve 268.000 TL'ye kadar ödeme yapar; daha yüksek tutarlarda ise konut poliçeniz devreye girer ve kalan kısmı size öder. Ancak, eğer konut poliçeniz yoksa, zorunlu deprem sigortası maksimum 268.000 TL ödeme yapacaktır. Ayrıca, çoğu sigorta şirketi, DASK poliçesi yapılmamış evler için bile konut poliçesinde bina teminatı alınmış olsa dahi ödeme yapmayabilir. Hasar anında sorun yaşamamak için hem konut hem zorunlu deprem sigortanızı yaptırmanız önemlidir.

Sigorta şirketleri, konutunuzda bulunan değerli eşyaların sayısının fazla olması durumunda belirli prim ödemeleri karşılığında veya güvenlikli bir sitede oturuyor olmanız halinde bu eşyaları tamamını teminat kapsamında değerlendirme imkanı sunabilir. Ancak, kıymetli eşyalarınızın ödemesini yapmak için sigorta şirketleri bazı şartlar koymaktadır; bu şartlar arasında eşyaların kilitli kasada olması, kasanın ağırlığının yüksek olması gibi detaylar bulunmaktadır. Eğer bu şartlar sağlanmazsa, sigorta şirketleri ödeme gerçekleştirmeyebilir.

Şu an için geçerli bir cezai durum bulunmamaktadır. Ancak, doğal afetler gibi beklenmedik durumlarla karşılaşma olasılığını göz önünde bulundurarak, hem konut sigortası hem de deprem sigortası yaptırmanız önemlidir. Bu şekilde, olası risklere karşı güvence altına alınmış olur ve herhangi bir cezai durum olmasa dahi maddi açıdan korunmuş olursunuz.

Konut poliçeleri, komşuluk mali mesuliyet teminatı ile 3. şahıslara verebileceğiniz zararları kapsam içine alır ve bu teminat, yangından kaynaklanan bir zarar veya su basması gibi durumlarda binaya veya komşularınıza verdiğiniz zararları karşılayacaktır. Komşuluk mali mesuliyet teminatının limitleri genellikle sigortalı tarafından belirlenir ve poliçe kapsamında bu limitler doğrultusunda hasarlar karşılanır.

Evet, kiracılar da konut poliçesi yaptırabilirler. Ancak, kiracı olduğunuzda daire size ait olmadığı için bina teminatı alamazsınız. Bununla birlikte, diğer tüm teminatları poliçenize ekletebilirsiniz. Öte yandan, ev sahibiyseniz ve evinizde kiracı bulunuyorsa, sadece bina teminatı alabilirsiniz; çünkü diğer teminatlar kiracıya ait olduğu için sizin tarafınızdan teminat alınamaz.

Konut sigortası, isteğe bağlı bir üründür ve bu nedenle istediğiniz zaman poliçeyi iptal edebilir, kullanmadığınız günlerin prim iadelerini talep edebilirsiniz.

Konut sigortası, yangın, yıldırım, infilak, duman, dahili su, terör, fırtına, hırsızlık, elektrik hasarları, su basması gibi çeşitli riskleri kapsayan geniş bir teminat yelpazesine sahip olan bir sigorta ürünüdür.

Konut sigortası yaptırırken, dikkat edilmesi gereken en önemli konu, sigortacınızla paylaşacağınız konut bilgileridir. Bu bilgiler arasında, evinizde bulunan eşyaların bedeli, evinizin kaç metrekare olduğu gibi detaylar sigortalının sözlü beyanı temelinde poliçeye eklenir. Bu bilgiler doğrultusunda ödemek istediğiniz prim tutarına göre poliçe limitleriniz belirlenir.

Sigorta şirketleri, elektronik cihazlar için genellikle benzer kural ve koşulları uygularlar. Bu kapsamda, zarar gören bir elektronik cihazın kaza sonucu hasar alması veya yangın, deprem gibi doğal afetler nedeniyle zarar görmesi durumunda, sigorta şirketi bu zararları karşılar ve hasarın onarımı veya eşyanın yeniden alınması gibi maddi kayıpları telafi eder. Bu süreçte, poliçe kapsamında belirlenen teminatlar ve limitler doğrultusunda hasarın değerlendirilmesi ve tazminatın ödenmesi gerçekleşir. Bu nedenle, sigorta poliçesinde yer alan detayları dikkatlice incelemek ve doğru bilgileri sağlamak önemlidir, çünkü bu bilgiler zarar durumunda tazminatın belirlenmesinde etkili olacaktır.

Tamamlayıcı sağlık sigortası poliçesinin başlangıç tarihinden önce teşhis edilmiş olan hastalıklarınız, sigorta kapsamı dışında tutulmaktadır.

Tamamlayıcı sağlık sigortası, anlaşmalı özel hastanelerde, SGK fark ücreti ödemeden muayene, tahlil ve tetkiklerinizi yaptırabilmenizi, yatarak veya ayakta tedavi olabilmenizi, ambulans hizmetlerinden yararlanabilmenizi sağlamaktadır. Ayrıca, ameliyat, ameliyat öncesi ve sonrası tetkikler, yoğun bakım, kemoterapi, radyoterapi, diyaliz ve tıbbi gözlem masrafları, tıbbi malzeme, evde bakım, suni uzuv, fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi sağlık hizmetlerine sınırsız bir şekilde poliçeye genellikle eklenir; ancak bazı durumlarda bu hizmetler için belirli bir bekleme süresi bulunabilir.

Tamamlayıcı sağlık sigortası, 60 yaşının altında olan ve SGK'ya kayıtlı olan herkes tarafından yaptırılabilir ve bu poliçe, genellikle sağlık hizmetlerine daha geniş bir erişim sağlamak amacıyla tercih edilmektedir.

Tamamlayıcı sağlık sigortası, devlet destekli bir poliçe türüdür ve SGK'nın karşılamadığı veya ücret limitlerini aşan tedavi giderlerini karşılamak amacıyla düzenlenmiştir. Bu sigorta poliçesi kapsamında, SGK anlaşması olan tüm özel sağlık kuruluşlarında tedavi masraflarınız tamamlayıcı sağlık sigortanız tarafından karşılanmaktadır.

Tamamlayıcı sağlık sigortanızı, poliçenin başlangıcından itibaren 15 gün içerisinde herhangi bir ücret kesintisi olmaksızın iptal edebilir ve ödediğiniz ücretin tamamını geri iade alabilirsiniz. Ancak, 15 günü aşan sürelerde iptal edilen poliçelerde geçen süre ve vergiler düşüldükten sonra kalan tutar hesaplanarak çıkan tutarın iadesini alabilirsiniz.

Sigorta şirketlerinin Poliçe Özel Şartlarına göre, poliçe kapsamında yer alan tedavileriniz için SGK kapsamında ve yasal olarak doktor muayenelerinde ödemekle yükümlü olduğunuz 15 TL dışında bir ödeme yapmanız gerekmez.

55 yaşından önce sisteme girmiş ve ömür boyu yenileme garantisi almış kişiler için özel sağlık sigortası devam ederken, 55 yaşından sonra ilk kez sigorta yaptırmak isteyen kişilere özel sağlık sigortası yapılamaz, bu nedenle bu kişilerin diğer sağlık sigorta seçeneklerini değerlendirmesi gerekmektedir.

Özel sağlık sigortası, bireyin isteğine bağlı bir poliçe olduğu için, poliçe sahibi istediği zaman bu sigortayı iptal edebilir ve iptal işlemi sonrasında ödemiş olduğu primlerin iadesini alabilir.

Özel sağlık sigortası kapsamında yer alan her türlü sağlık harcaması için, poliçenizde belirtilen şartlara uygun olarak ödemeler gerçekleştirilir ve sağlık hizmetlerinden faydalanırken belirlenen limitler ve koşullar çerçevesinde masraflarınız karşılanır.

Özel sağlık sigortası, genel olarak 0-55 yaş aralığındaki herkes tarafından yapılabilirken, bazı sigorta şirketlerinde 18 yaş altındaki bireyler için anne veya babanın sigortalı olma şartı aranmaktadır. Bu durumda, 18 yaş altındaki bireylerin sağlık sigortası yaptırabilmeleri için anne veya babalarının da aynı sigorta şirketi tarafından sigortalı olmaları gerekmektedir.

Özel sağlık sigortası, belirli şartlar altında herhangi bir sigorta şirketinde kazanılan bir haktır ve ömür boyu yenileme garantisi olan sigortalılar, herhangi bir hastalığa yakalanmış olmaları veya ne kadar kullanım yapmış olmaları fark etmeksizin, 3 yıl ara vermeden her sene sağlık sigortasını yaptırmaya devam edebilirler. Bu durumda, her sigorta şirketinin farklı şartlar ve koşulları bulunmakla birlikte, özel sağlık sigortasının devamı için ömür boyu yenileme garantisi önemli bir avantaj sağlar.

Özel sağlık sigortaları genellikle doğum masraflarını ve gebelik süresince yaşanabilecek diğer hastalıkları karşılamamaktadır. Bu nedenle, doğum ve gebelik sürecindeki masrafların karşılanması için poliçenize özel doğum teminatı ekletmeniz gerekmektedir. Bu teminatı eklemeniz durumunda, doğum ve gebelikle ilgili tıbbi giderlerinizin sigorta kapsamında olacağından emin olabilirsiniz.

Özel sağlık sigortası, sigortalının tercihine göre hem hastanede yatmanızı gerektiren durumlar için hem de ayakta tedavi görmeniz gereken durumlar için teminat sağlar. Ancak, her özel sağlık sigortası teminatı kişiden kişiye farklılık gösterebilir, bu nedenle poliçe kapsamındaki teminatları incelemek ve kişisel ihtiyaçlara göre uygun bir poliçe seçmek önemlidir.

Özel sağlık sigortası, devletin sağladığı sağlık hizmetlerine ek olarak, belirli bir ücret karşılığında satın alınan ve özel hastanelerde belirlenen teminatlar doğrultusunda sağlık hizmetleri alınmasını sağlayan bir sigorta ürünüdür. Bu sigorta, hastaların özel sağlık kuruluşlarından daha hızlı ve kaliteli sağlık hizmeti almasına olanak tanırken, belirli bir prim karşılığında çeşitli sağlık sorunlarına karşı maddi güvence sağlar.

Özel sağlık sigortası, genellikle geçmişten ve doğuştan gelen rahatsızlıkların masraflarını karşılamamakta ve poliçe şartlarına göre bazı kritik rahatsızlıkların tedavi masrafları ilk 12 ay boyunca kapsam dışında bırakılabilmektedir. Bu durum, sigorta şirketlerinin belirlediği poliçe özel şartlarına ve koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Özel sağlık sigortası kapsamında yurtdışı teminatı seçeneğini tercih etmişseniz, belirlediğiniz şartlar doğrultusunda bu teminatlar yurtdışında da geçerlidir ve yurtdışında meydana gelebilecek sağlık harcamalarınızın poliçede belirlenen limitler ve koşullar çerçevesinde karşılanmasını sağlar.

Özel sağlık sigortalarında, genellikle poliçe başlangıcından itibaren belirli bir süre (genellikle ilk 12 ay) içinde bazı hastalıklar kapsam dışında bırakılabilmektedir. Bu hastalıklar arasında kanser, kalp krizi, böbrek yetmezliği, MS hastalığı, organ yetmezliği gibi ciddi ve kronik hastalıklar bulunmaktadır. Bu durum, sigorta şirketlerinin belirlediği poliçe koşullarına ve özel şartlarına bağlı olarak değişebilir.

Ani ve beklenmedik olaylar sonucunda ortaya çıkan durumlar, özellikle öldürücü gazların solunması, yanıkların, ani hareketlerin neden olduğu adale ve sinir incinmeleri, yılan veya haşere sokmalarına bağlı zehirlenmeler, ayrıca ısırıkların yol açtığı kuduz ve onun sonucunda yaşanan ciddi sağlık sorunları ve ölümler, özel sağlık sigortalarının kapsamında yer almaktadır. Bu tür olaylarda sağlık sigortası poliçeleri, tedavi ve sağlık hizmetleri için gerekli masrafları karşılayabilir ve maddi açıdan güvence sağlayabilir.

Özel sağlık sigortalarının kapsamı dışında kalan durumlar arasında, her türlü hastalık ve bunların sonuçlarının, marazi durumların ve bu türden sağlık sorunlarının yanı sıra, sigorta şartlarına uygun olmayan nedenlerle meydana gelen donma, güneş çarpması gibi fiziksel etkiler, akıl ve ruh sağlığı problemleri nedeniyle gerçekleşen intihar veya intihara teşebbüsler, sarhoşluk veya uyuşturucu madde kullanımının yol açtığı vefat veya fiziksel zararlar ile ameliyat veya ameliyat sırasında meydana gelen vefat durumu bulunmaktadır. Bu tür durumlar genellikle özel sağlık sigortalarının teminatları kapsamında değildir ve poliçelerde belirtilen şartlara uymayan olaylarda sigorta şirketleri sorumluluk kabul etmeyebilir.

Hayat Sigortası ile Ferdi Kaza Sigortası arasındaki en belirgin fark, vefat teminatıdır. Hayat Sigortası'nda vefat teminatı, hastalık veya kaza nedeniyle meydana gelebilecek ölüm riskini kapsar ve sigortalı kişinin bu tür durumlarda güvence altına alınmasını sağlar. Diğer yandan, Ferdi Kaza Sigortası'nda vefat teminatı sadece kaza sonucu gerçekleşen ölüm riskine odaklanır ve sigortalı kişiyi bu tür kazalara karşı korur. Bu temel farklar göz önünde bulundurulduğunda, her iki sigorta türü de sigortalıları belirli risklere karşı koruma altına alır ancak kapsamları ve güvence alanları açısından farklılık gösterirler.

Kaza sigortası, kaza sonucu ölüm, kalıcı sakatlık, tedavi masrafları ve günlük tazminat gibi çeşitli teminatlarla sizi güvence altına alır. Bu teminatlar sayesinde kazalardan kaynaklanabilecek maddi ve manevi zararlara karşı korunmuş olursunuz.

Evet, sigorta poliçesi kapsamında birden fazla lehtar belirleme imkanına sahipsiniz.